Köpeklerde Lupus Hastalığı

Köpeklerde Lupus Hastalığı

Tatlı köpek dostlarımızın karşılaşabileceği ve hem onların hem bizim tadımızı kaçırabilecek pek çok hastalıktan biri de lupus hastalığıdır. Köpeklerde gözlemlenen lupus hastalığı, otoimmün veya immün bir hastalık olabilir. Pek çok hastalık gibi köpeklerde görülen lupus hastalığı tek bir tipte olmamakla birlikte iki ana tipi vardır bunlardan biri; Sistemik Lupus Eritematozus (SLE) diğeri ise Diskoid Lupus Eritematozus (DLE)’dir.

Diskoid Lupus Eritematozus (DLE): Kutanöz veya fasiyal lupus eritematozus olarak da bilinir. Köpek dostlarımızın derisini, nazal planumunu, mukoza zarlarını ve/ veya diş etlerini etkileyebilen çeşitli formlara sahiptir.

Sistemik Lupus Eritematozus (SLE): Köpeğin dış dokularından çok daha fazlasını etkileyen bu lupus tipi, köpein iç dokularına saldırır ve bu sebeple birden çok vücut sistemini etkisi altına alarak işlevlerini sekteye uğratır. Bu tip lupus hastalığının kendini vücudun neresinde göstereceği tam olarak belirli değildir ve çeşitlilik gösterir fakat iç dokularına saldırdığı köpeğin çeşitli kaslarını, organlarını, cildini ve bunlardan fazlasını etkileyebilir.

Söz konusu hastalıkta birden çok vücut yapısının etkilenmesi mümkün olduğu ve semptomlar değişkenlik gösterdiği için bu hastalıkların nedenini belirlemeye çalışmak için önerilen birden fazla test vardır. Örneğin; lupus hastalığın SLE formunu tespit edebilmek optimum olan bir test yoktur bu sebeple veterineriniz SLE tanısını koymak için klinik semptomları inceleyecek ve en az 3 farklı teste dayanarak bu tanıyı koyacaktır. Bu testlerden biri idrar tahlilidir çünkü SLE sıklıkla böbrekleri etkiler ve veterineriniz protein kaybını tespit etmek isteyebilir.

Kan testleri anormal karaciğer veya böbrek değerlerini veya protein seviyelerindeki olağandışı değişikliklerle birlikte kırmızı ve beyaz kan hücreleri ve trombositlerde yaşanan değişikliklerin tespitini sağlayabilir. Şişmiş eklemlere uygulanacak sıvı analizi sonucunda SLE hastalığına sahip köpeklerde genellikle bulunan anormal beyaz kan hücrelerini gösterebilir. ANA Testi, spesifik antikorlar hakkında bilgi edinmek için yapılan bir kan testidir bu testin pozitif çıkması SLE hastalığının varlığı anlamına gelmesi de yüksek olasılıkla var olabileceği anlamına gelir.

Deri lezyonlarının biyopsisi ve histopatolojisi de SLE hastalığının tanısı için ek kanıtlar sağlayabilir. Öte yandan DLE genellikle güneşe maruz kalan bölgelerdeki dağılımından ve plakların klinik görünümünden teşhis edilebilir. Dikkatlice alınan bir anamnezden sonra kapsamlı bir muayene yapılmalı ve DLE tanısı bu şekilde konulmalıdır. Tanı genellikle lupusun tipik özelliklerinin belirtildiği cilt biyopsisi ile doğrulanır, bunlar; arayüz ve periadneksiyal dermatit, foliküler tıkanma, atrofi ve yara izi olabilir. Doğrudan immünofloresan, DLE hastalığına sahip köpeklerin cildindeki lezyonlu bölgede genellikle pozitif sonuç verir.

Lupus hastalığının türleri olan Diskoid Lupus Eritematozus (DLE) ve Sistemik Lupus Eritematozus (SLE), tedavileri konusunda her iki hastalığında kendine has tedavileri olduğu söylemek doğru olur ancak ortak olan birkaç nokta vardır bunlardan biri her iki lupus tipinde de köpeğinizi güneş ışıklarından korumanız gerekebilir ve bu köpeğinizi evdeyken pencereden sızabilecek güneş ışıklarından dahi korumanız gerektiği boyutlara varabilir, çünkü güneş ışıkları bazı durumlarda veteriner tarafından izlenmesi gerektiği söylenen tedavinin sekteye uğramasına; etki göstermemesine veya durmasına sebebiyet verebilir. Bu durumda köpeğinizin güneş ışıklarından alamadığı vitaminlerin özellikle D vitaminin ek takviye sağlanarak verilmesi gerekebilir.

Köpeklerde Lupus Hastalığı Belirtileri

Her hastalıkta olduğu gibi elbette de lupus hastalığında da gözünüze çarpacak belirtiler olabilir. Sistemik lupus eritematozus, vücudun pek çok farklı bölümünü etkileyebileceği için birden fazla semptoma neden olabilir.

Ancak belli başlı belirtileri olmasına rağmen köpeklerde yaşanan  SLE tipi lupus’u teşhis etmek zorlayıcı olabilir çünkü köpekten köpeğe değişen çok sayıda farklı semptomu olabilir. Lupus hastalığına yakalanan ve bu hastalığın teşhisi konan birçok köpeğin veterinere götürülmesinde ilk etaptaki sebep sahibinin küçük dostunun yaralı bir bacağa sahip olduğuna inanmasıdır nitekim veterinerle gerçekleşen görüşmede köpeğin lupus hastalığından muzdarip olduğu gerçeği ile yüzleşilir.

Köpeklerde yaşanan lupus hastalığı vücudun bir parçasına spesifik olarak saldırmayacağı yani hangi parçaya veya parçalara saldıracağı belli olmadığı için lupus belirtileri, hangi organların veya doku sistemlerinin söz konusu hastalıktan etkilendiğine bağlı olarak değişiklik gösterecektir. Belirtiler akut, kronik veya hem akut hem de kronik olabilir ve vakadan vakaya yoğunluk ve ciddiyet açısından farklılık gösterebilir. Ne yazık ki köpeklerde SLE lupusunun dış semptomları, dahili olarak meydana gelen ilgili organ yetmezliğinin göstergesidir. Yürüme ile ilgili sorunlar, lupusun kaslara saldırdığını, nörolojik sorunlar ise lupusun beyne saldırdığını gösterir.

Genel olarak görülebilecek belirtiler aşağıda listelenmiştir.

  • Letarji
  • İştah kaybı
  • Ateş
  • Eklemlerde şişme
  • Eklemlerde ağrı
  • Topallama (Bacak değiştirir.)
  • Cilt kızarıklığı
  • Ciltte incelme
  • Deri ülserleri
  • Dudak ülserleri
  • Ciltte pigment kaybı (Genellikle kulaklarda, yüzde ve dudaklarda görülür.)
  • Kürkün incelmesi
  • Kürkün kaybı
  • Lenf düğümlerinde büyüme
  • Karaciğerde büyüme
  • Dalakta büyüme
  • Kas boyutlarının azalması
  • Nöbetler
  • Seğirme

Lupus hastalığındaki nörolojik semptomlar olan nöbetler ve seğirme, kedilerde köpeklere kıyasla daha sık gözlemlense de köpeklerde de kendini gösterme ihtimali vardır.

Köpeklerde Lupus Hastalığı Tedavisi

Hastalığın kendini hangi tipte gösterdiğine göre (DLE vs SLE) tedavi biçimi değişkenlik gösterir.

DLE tedavisi: DLE otoimmün bir hastalıktır. Bu nedenle tedavi, bağışıklık sisteminin baskılanmasını gerektirir. Her köpeğin tedaviye göstereceği yanıt köpekten köpeğe farklılık gösterir, bu nedenle her köpek için özel bir tedavi uygulanması gerekebilir. Bazı köpekler topikal ilaçlara iyi yanıt verir. Bu topikal ilaçlar takrolimus merhemi veya topikal steroid kremi içerebilir. Topikal tedaviler kullanılıyorsa, ilacın etkili olması için yeterli temasının sağlanması için köpeğinizin ilacı on dakika boyunca yalaması engellenmelidir. Bazı köpekler için sistemik ilaç kullanmak gerekebilir. Anti-inflamatuar etkisi için genellikle tetrasiklin (bir antibiyotik) ve niasinamid (Vitamin B3) kombinasyonu kullanılır. Bazı köpekler, siklosporin (Atopica™) veya düşük doz steroidler gibi daha agresif bağışıklık baskılayıcılara ihtiyaç duyabilirler. Bazı durumlarda, tedaviden daha verimli etkiler alınması için hem topikal hem de sistemik tedaviler birlikte kullanılır.

Hangi tedavi kullanılırsa kullanılsın lezyonlar tamamen düzelene kadar tedaviye devam edilmesi yüksek derecede önemlidir. Nazal planumun normal rengini geri kazanması beklediğiniz derecede kolay olmayabilir bu süreç bazen aylar alabilir, ancak kabuklanma ve ülserasyonun çözülmesi iltihabın düzeldiğini gösterecektir. Köpeğinizde söz konusu hastalığın sebep olduğu bütün lezyonlar düzeldiğinde ve köpeğinizde artık yeni lezyonlar gözlemlemediğinizde; veteriner hekiminiz, köpeğinizin ilaçlarını hastalığın semptomlarını tekrar gün yüzüne gelmesini önleyecek en düşük etkili doza kadar kademeli olarak azaltmanıza yardımcı olacaktır. Şu belirtilmelidir ki köpeğinizin iyileştiğini görerek ilaçları kendiniz kısmamalı ve kesmemelisiniz.

Unutulmamalıdır ki güneş ışınları DLE’li köpekler için negatif etkiye sahip olabilir bu sebeple DLE’li köpeklerin güneşe maruz kalmaları mümkün olduğunca en aza indirilmelidir. Bu köpekler gündüz saatlerinde mümkün olduğunca kapalı ortamlarda tutulmalı, bazı köpeklerin camlardan dahi uzak tutulması gerekebilir veya camlar film kaplanabilir. DLE hastalığına sahip köpekler sabah erken veya akşam geç saatlerde yürüyüşe çıkarılmalıdır. DLE’li bir köpeğin kesinlikle açık havada barındırılması gerekiyorsa, köpeğin muhafazasının tamamen gölgeli olması önemlidir.

SLE Tedavisi: SLE de bir lupus hastalığı olsa da tedavisi DLE ile benzer değildir. SLE tedavisinde İmmünsüpresif ilaçlar ana tedavi şeklidir. Steroidler, Azatioprin, Siklosporin, Siklofosfamid ve Mikofenolat, hepsi yaygın seçeneklerdir. Tedavi genellikle en az 6 ay sürecek şekilde uygulanmalıdır ve köpeğinizde bulunan lezyonları kontrol altına almak için ilaç dozu en düşük etkili doza indirilir. Lupus hastalığının SLE versiyonun etkisi altında olan köpeklerden bazıları SLE hastalığının ilaçlarını veterinerin önerdiği sürede tedavi sonunda bırakabilirken, bu hastalıktan muzdarip olan diğer köpekler uzun süreli tedaviye ihtiyaç duyabilir. Köpeğinizin böbreklerin tutulma varsa, böbrekleri desteklemeye yardımcı olmak için özel tedavi önerilecektir.

Topikal tedaviler, ikincil enfeksiyonları ve topikal immünosupresif ilaçları çözmek için antibiyotik tedavisi gibi cilt lezyonlarına yardımcı olabilir. E vitamini ve omega yağ asitleri de cildi iyileştirmeye yardımcı olabilir. Eğer bu tedaviler durumu iyileştirmiyor aksine kötüleştiriyorsa köpeğinizi güneş ışığından kaçındırmalısınız. Köpeğinizi tıpkı DLE de olduğu gibi köpeğinizi korumak için onu genel olarak içerde tutmalı, pencerelerden sızabilecek olan güneş ışınlarından koruyun. Köpeklerinizi korumak için yeterli etkiye sahip güneş kremi kullanın ve dışarıdayken UV koruyucu giysiler giymelerini sağlayın.

İyileşme fonksiyonu görmek haftalar ila aylar alabilir ve SLE hastalığının tekrar kendini göstermesi yaygın olduğu için tedaviye uzun süreli ihtiyaç duyulabilir. Veterinerinizin önerdiği tedavi planını takip ettiğinizden ve tedavide en başarılı sonuçlara ulaşmak için köpeğinizin düzenli kontrollerini ihmal etmemeniz şiddetle önerilir.

Köpeklerde Lupus Hastalığı Nasıl Bulaşır?

Köpekleri tehdit eden birçok bulaşıcı hastalık vardır ancak lupus hastalığının türleri olan, Diskoid Lupus Eritematozus (DLE) ve Sistemik Lupus Eritematozus (SLE) , her ikisi de hayvanlardan insanlara veya insanlardan hayvanlara buluşan bir hastalık değildir. Lupus hastalığının insanlarda da gözlemlenebiliyor olduğu aklınıza gelmiş olabilir, bu elbette doğru ancak bu hastalık köpekten bulaşma dışında farklı sebeplerden dolayı meydana gelir.

Köpeklerde Lupus Hastalığı Öldürür mü?

Bu konuda size umut verici konuşmalarda bulunmak isterdik ancak ne yazık ki pek umut vermeyen şeylerden de bahsetmemiz gerekecek. Öncelikle köpeklerde görülen lupus hastalığının SLE versiyonu pek çok hastalık gibi erken teşhis ve gereken olumlu koşulların etkin tedavinin sağlandığı durumlarda yaşam süresi uzatılabilir veya iyileşme sağlanabilir ancak ne yazık ki tüm bunlara rağmen SLE hastası köpeğiniz maalesef ki ölme ihtimali vardır. SLE hastalığının etkisi altında olan köpeklerin yaklaşık olarak %40’ı hastalığa yakalanmalarını izleyen ilk yıl içerisinde vefat ederler.

Köpeklerde Lupus Hastalığı Hangi Irklarda Görülür?

Elbette her hastalıkta olduğu gibi lupus hastalığında da bazı ırklar yatkınlık gösterir. Genel olarak orta cüsseli bir yapıya sahip köpeklerden iri cüsseli köpeklere doğru söz konusu olan bu hastalığa karşı yatkınlığın arttığı söylenebilir.

Daha spesifik olarak ise Afghan Hound, Beagle, Collie, Alman Çoban Köpeği, Irish Setter, Nova Scotia Duck Tolling Retriever, Eski İngiliz Çoban Köpeği, Kaniş ve Shetland Çoban Köpeği söz konusu hastalığa yatkın ırklardır. Hastalık genel olarak 5 ve sonraki yaşlardaki köpeklerde ortaya çıkma eğiliminde olsa da yaklaşık 6 aylık köpeklerde lupus hastalığı bildirildiği olmuştur. Bazı çalışmalar dişi köpeklere kıyasla erkek köpeklerin lupus hastalığına daha yatkın olduğunu öne sürse de bu konuda bilim dünyasının ortak paydaya vardığı kesin bir ifade mevcut olmadığı için böyle bir yatkınlık olduğunu söylemek doğru değildir.

Şunu belirtmekte fayda var ki yukarıda bahsi geçen köpek ırklarından birine sahipseniz, ufak semptomlarda da lupus hastalığının olup olmaması durumuna dair veteriner hekiminize danışabilirsiniz.

 

Yorum (Yok)

Leave a Reply