Köpeğiniz öksürüyor, hafif halsiz ve biraz da depresyonda… basit bir soğuk algınlığı olarak düşünülebilir ancak daha ciddi bir hastalığın da habercisi de olabilir. Köpeklerimizi yaşam ve kalitesini ve direkt olarak yaşamını etkileyen pek çok hastalık vardır bunlardan biri de eskiden tıpta tracheabronşit olarak bilinirken günümüz literatüründe Kennel Cough olarak geçen, halk arasındaki adıyla barınak hastalığı olarak bilinen kafes hastalığıdır.
Hastalığın kafes hastalığı olarak anılmasındaki sebep dar alanlarda, barınaklarda yaşayan köpekler arasında daha yaygın olmasıdır. Hastalığa sebep olan virüsün adı Canine Parainfluenza’dır. Alt ve üst solunum yolları ciddi boyutlara varabilecek şekilde tehdit eden bir hastalıktır. Hastalığın en kolay ve en sık gözlemlenen işareti öksürüktür. Hastalığın tanısında köpek sahibinin gözlemleri oldukça önemlidir çünkü onun gözlemleri hastalığı ilk etapta tespit edecek ve köpeği profesyonel bir muayeneye götürecek etkendir bununla birlikte köpek sahibinin gözlemleri hastalığın kafes hastalığı dışındaki diğer solunum yoluyla ilişkili rahatsızlıkla karıştırılması ihtimalini düşürecektir.
Kesin tanı için uzman bir veteriner hekim tarafından bakteriyolojik muayene yapılmalı ve laboratuvar incelemesi için uygun sıvı (trachae veya burun akıntısı) örnekleri alınmalıdır. Söz konusu hastalık, gençlik hastalığı olarak bilinen distemper hastalığıyla, zatürreyle veya başka ikincil enfeksiyonlarla birlikte gözlemlenebilir bu tip durumlarda ekstra özen gösterilmesi gerekir.
Köpeklerde Kafes Hastalığı Belirtileri
Hastalığın belirtileri diğer hastalıklara kıyasla kolay tespit edilebilir olduğundan erken teşhis şansı daha yüksektir, bu da tedavinin başarılı sonuç verme olasılığını arttırır. Ancak tekrar belirtmekte fayda var ki hastalığa tam olarak neyin sebep olduğunun bulunması ve ikincil bir enfeksiyonun hastalığa eşlik edip etmediğinin anlaşılması için, uygun sıvıyla laboratuvar incelemesinin yapılması şarttır; bu şekilde köpeğiniz için en uygun tedavi yöntemini bulacaksınız. Hiç ihtiyacınız olmamasını ümit ederek köpeklerde kafes hastalığının olası belirtilerini aşağıda listeledik.
- Purulent burun akıntısı (Bu en yaygın belirtidir.)
- Gözde akıntı
- Akciğerden gelen hırıltı
- Hapşırma
- Öksürük (Köpek hareket ettikçe öksürüğün şiddeti artar.)
- Şişmiş bademcik
- İştahsızlık
- Bulantı
- Bulantıdan kaynaklanan öğürme
- Kusma
- Kilo kaybı
- Bitkinlik
- Depresyon
- Nefes sorunları
- Ateş (Eğer sadece kafes hastalığında ateş çok görülmez ancak ikincil hastalıkların söz konusu hastalığa eşlik etmesi durumunda ateş gözlemlenebilir. Kafes hastalığında yüksek ateş, genellikle zatürrenin de bu hastalığa eşlik ettiği anlamına gelir.)
Bu belirtiler köpeğiniz kafes hastalığına yakalandığı an kendini göstermeye başlamaz, virüsü kaptığı ilk birkaç gün köpeğinizi normal rutininde ve bir rahatsızlık belirtisi olmadan görebilirsiniz. Belirtiler, köpeğiniz kafes hastalığına yakalandıktan 4 ila 10 gün sonrasında kendini göstermeye başlar.
Köpeklerde Kafes Hastalığı Tedavisi
Aşıya rağmen köpeğinizin bu hastalığa yakalanma ihtimali olsa da aşı bu olasılığı yüksek oranda düşürecektir bu sebeple kafes hastalığını önlemek için veterinerinize danışarak doğru koruyucu aşıyı yaptırmanız şiddetle tavsiye edilir. Ülkemizde kafes hastalığının aşısı köpeklere yaptırılması zorunlu olan aşılardan biridir. 2 ila 4 haftalık yavruları CPI aşısı ile kafes hastalığının oluşturduğu riskten korumanız mümkündür. Köpeğiniz 6.haftasına geldiğinde kafes hastalığına karşı aşılanabilir, bu süreç en geç 8.haftaya kadar uzatılmalıdır, aşı çift doz bir aşıdır; ikinci dozunun 2 haftadan 4 haftaya kadar olan bir sürede uygulanması gerekir ve sonrasında yılda bir kez olmak üzere aşılamaya devam edilmelidir.
Eğer hastalık erken teşhis edilmişse ve başka bir negatif durum yoksa tedavi süresi maksimum 10 gündür. Semptomların giderilmesi için uygulanacak tedavi köpekten köpeğe değişiklik gösterebilir, köpeğinizi en iyi tanıyacak veteriner kendi veterineri olacağı için başka bir veteriner yerine, düzenli olarak köpeğinizi muayene eden veterinere danışmanız sizi en uygun tedavine yöntemine yönlendirecektir.
Tedavi süresince veterineriz beklediğinizden yüksek dozda antibiyotik kullanımı önerebilir bu normaldir bununla birlikte bazı durumlarda antibiyotiğin damar yoluyla verilmesi gerekebilir. Bağışıklığın güçlendirilmesi de kafes hastalığı tedavisinin olmazsa olmazlarındandır. Ancak köpeğinizin iyileşmesi bu hastalığı artık yaymayacağı anlamına gelmez, iyileştikten sonrada belli bir süre köpeğiniz taşıyıcı risk oluşturur bu sebeple köpeğinizin, yavru köpeklerle temasını bir süre ertelemeniz de fayda olmakla beraber aşısız köpeklerle iletişimine de hem kendi köpeğiniz için hem karşı taraf için dikkat etmelisiniz.
Köpeklerde Kafes Hastalığı Nasıl Bulaşır?
Bir hayli bulaşıcı bir hastalık olan kafes hastalığı, köpeklerin COVID-19’u olarak da geçer yani tıpkı COVID-19 gibi bulaşması oldukça kolaydır. Barınaklarda pek çok köpek birlikte yaşadığı için hastalığın yayılma oranı daha yüksektir ve doğal olarak barınaklarda bu hastalığa daha sık rastlanır. Köpeğin kafes hastalığına yakalanmış herhangi başka bir köpekle teması, yaşam alanını veya su kabı, mama kabı, herhangi bir oyuncağı gibi özel eşyalarını paylaşması ile söz konusu hastalık bulaşır. Ayrıca özenle belirtmekte fayda var ki kafes hastalığı tıpkı COVID-19 gibi solunum yoluyla kolayca bulaşabilen bir hastalıktır.
Elbette bu kolay bulaşabilen hastalığın köpeğinize bulama ihtimaline en aza indirgemenin yolları vardır. Köpeğinizin aşıları düzenli olarak yapılmalı ve bağışıklık sistemi korunmalıdır; bunlardan biri diğerinin yerini tutmaz ikisine de ayrı ayrı özen gösterilmesi gerekir.
Kafes hastalığının barınaklardaki yayılma sıklığını düşürmek için köpeklerin barınağa gelmeden aşılanması önerilir.
Köpeklerde Kafes Hastalığı Öldürür mü?
Kafes hastalığı adıyla bilinen Kennel Cough, gerekli tedavinin doğru zamanda veya hiç uygulanmaması durumunda ne yazık ki ölümcül sonuçlar doğurabilir bunun arkasındaki sebep solunum yollarının tıkanmasıdır ancak doğru zamanda, doğru tedavinin uygulanması durumunda oldukça düşük ölüm oranına sahiptir.
Kafes hastalığının ne denli ciddi sorunlara yol açacağını belirleyen etmenlerden başlıcaları hastalığın hangi evrede teşhis edildiği, köpeğinizin aşılarının düzenli olarak yaptırılıp yaptırılmadığı olmakla beraber bu konuda belirleyici olan diğer etmenlerden biri de hastalığa ikincil enfeksiyonların eşlik edip etmediği ve diğeri köpeğinizin o andaki bağışıklık sisteminin ne derece güçlü olduğudur. Daha önce de belirtildiği gibi köpeğinizde yüksek ateş görülmesi, hastalığa ikincil enfeksiyonlar ve büyük ihtimalle zatürre tarafından eşlik edildiğinin habercisidir.
Eğer köpeğinizin aşılarını veteriner hekiminiz tarafından size verilen aşı takvimine uygun olarak yapıyor, beslenmesine ve yaşadığı alanın hijyenine dikkat ediyorsanız; kafes hastalığı köpeğiniz için büyük bir risk teşkil etmez ve tatlı dostunuz bu hastalığı kolayca atlatılabilir.
Köpeklerde Kafes Hastalığı Hangi Irklarda Görülür ?
Hastalık tüm ırklar ve yaş grupları için tehdit unsuru oluşturur ancak bu hastalıkta da pek çok hastalık gibi henüz 12 ayını doldurmamış genç köpekler için daha yüksek risk teşkil etmekle birlikte çok yaşlı köpeklerde de görülme olasılıkları yüksektir. Bir başka deyişle yaşı dolayısıyla bağışıklık sisteminden dezavantajı olan köpeklerde ve barınak köpeklerinde daha yaygın görülür.
Hastalığa spesifik olarak yatkın bir ırk olmasa da yani tüm ırkların bu hastalığa yatkın olduğu doğru olsa da hastalığın seyrini bazı köpeklerde doğuştan olan nefes güçlükleri ve solunum sistemine ait organlardaki anormallikler, bu dezavantajlara sahip olmayan köpeklere kıyasla negatif etkileyebilir. Örneğin; Bulldoglar solunum yolu hastalıklarına ekstra yatkın oldukları için dolaylı yoldan kafes hastalığı Bulldog ırkı köpekler için diğerlerine kıyasla daha fazla tehdit içerir. Chihuahua ırkı köpeklerde de soluk borusu çöküklüğünden kaynaklanan nefes almada zorluk sebebiyle kafes hastalığında diğer ırklara kıyasla dezavantajlıdır.
Yorum (Yok)