Köpeklerde İt Ağrısı Hastalığı - Süs Köpeği , Süs Köpeği Fiyatları , Köpek Fiyatları , Satılık Yavru Köpek

Köpeklerde İt Ağrısı Hastalığı

Birçok farklı adla tanınan it ağrısı hastalığı veteriner hekimler arasında Canine Distemper olarak bilinmektedir. Söz konusu hastalık hayvanların pati yastıklarının sertleşmesine sebep olur. Geçmişte “sert ped” olarak bilinmektedir. Günümüzde halk arasında genelde “gençlik hastalığı” veya “kanlı ishal” olarak bilinmektedir. Ancak sanıldığının aksine gençlik hastalığı sadece genç köpekler için bir tehlike oluşturmamaktadır. Her yaş grubu için risk taşır. Köpeklerde İt Ağrısı Hastalığı ile ilgili merak edilenler içerikte!

Solunum, sindirim ve sinir sistemi gibi pek çok sistemi etkileyen ve ateşli bir hastalık olan it ağrısı hastalığının bulaşıcı olması sebebiyle erken tespit edilip, gereken önlemlerin alınması da diğer canlılar için hayati önem taşır. Hastalığın tespit edilmesi, doğru tanının biraz zorludur. Ve zaman alır. Çünkü semptomları diğer hastalıklarla benzer nitelikler taşımaktadır. Çoğu zaman distemper şüphesi gerekli testler yapılmayarak birkaç kez başka hastalıklarla karıştırılmaktadır. İlaçlara rağmen semptomlar geçmediğinde olur. Qick testler, florasan antikor testler ile yapılmaktadır. Ancak hastalık tüm evrelerinde pozitif test sonucu vermeden gizlenmektedir. Bu sebeple hemogram kan analizi, biyokimyasal kan analizi, röntgen, tomoğrafi ve emar ile sıkı bir tarama yapılması tavsiye edilmektedir.

Köpeklerde İt Ağrısı Hastalığı Belirtileri

Hastalık semptomlarını hemen göstermez 1 ile 6 hafta arasına yayılan bir sürede göstermeye başlar. Hastalık göz, deri, sindirim, sinir ve solunum sistemini etkiler. Dolayısıyla semptomlarını mide, sinir, solunum, bağırsak ve deride sergiler. Belirtiler sadece mide veya akciğer gibi tek bir organda vuku bulmaktadır. Birden fazla organı ya da tüm sistemleri etkisi altına almaktadır. Ateş sıklıkla bu belirtilere eşlik eder. Belirtiler varken ateş yüksek yokken düşük olur. Köpek kemikleri görünene kadar zayıflar. Bağışıklık sisteminin düşüklüğüne bağlı olarak sinir sistemine olan etkileri ve deri lezyonları vuku bulmaktadır. Hastalığın sinir sistemine etki etmesi 15 günden 30 güne uzanan bir süreyi bulmaktadır.

Sindirim sistemine etkisi durumunda görülen belirtiler;

  • İştahsızlık
  • Şiddetli kusma
  • İshal (10 güne kadar devam edebilir)
  • Kanlı İshal
  • Vücutta su ve kilo kaybı

Buruna etki etmesi durumunda görülen belirtiler;

  • Burunda kuruma
  • Burunda sarı-yeşil renkte akıntı

Solunum sistemine etki etmesi durumunda görülen belirtiler;

  • Öksürük (zamanla daha da şiddetlenebilir)
  • Akciğerden gelen hırıltı (bu hırıltı uzaktayken gelmeyebilir; yaklaşıp akciğeri dinlemek gerekebilir)
  • Nefes darlığı

Deriye etki etmesi durumunda görülen belirtiler;

  • Kepeklenme
  • Pati yastıklarında çatlama
  • Pati yastıklarında nekrozlaşma (pati yastıklarında his kaybı)
  • Pati yastıklarında hiperkeratozis ( pati yastıklarında sertleşme)
  • Sivilce benzeri deri sorunları (vücudun herhangi bir yerinde olabilir)

Göze etki etmesi durumunda görülen belirtiler;

  • Işıktan rahatsız olma
  • Göz iltihapları
  • Gözde kızarıklık
  • Gözde sarı- yeşil renkte akıntı
  • Göz kenarlarında yoğun çapak oluşumu
  • Nistagmus (tekrarlayan göz hareketleri)
  • Gözü açmada zorlanma

Sinir sistemine etki etmesi durumunda görülen belirtiler;

  • Başı eğik tutma
  • Kas seğirmesi
  • Göz kapakları, çene, ekstremitelerde tik
  • Vücutta seğirmeler
  • Çiğneme ve tükürme eylemlerinde artış
  • Paralize olma (felç olma/ kısmi veya genel olabilir)
  • Epilepsi nöbeti
  • Bacak ve yüz kaslarında koordinasyon bozukluğu
  • Hastalığın sinir sistemini aşırı etkilemesi sonucunda köpekte kontrolsüz bağırma veya havlama gözlemlenebilir

Not: Bağışıklığa dair sorun yaşayan düşük bağışıkl olan durumlarda köpek iştahını koruyorken ve günlük rutinini gerçekleştiriyorken de tikler oluşabilir.

Köpeklerde İt Ağrısı Hastalığı Tedavisi

Halk arasında it ağrısı hastalığına yakalanan köpeğin ne olursa olsun kısa bir sürede öleceği inanışı yaygındır fakat bu inanış yanlıştır. Maalesef ki bu hastalığın tam olarak bir tedavisi bulunmamaktadır ancak hastalık sebebiyle ortaya çıkan semptomlar tedavi edilebilir yani semptomatik tedavi uygulanır; bazı semptomlar geçirilebilerek hastalık süresince köpeğin yaşam konforu artabilir ve yaşam süresi uzayabilir fakat hastalık genelde ortadan kalkmaz sadece hasta köpeğin bağışıklık sisteminin hastalıkla savaş süresi uzamış olur. Özellikle solunum sistemine etkisi olan antibiyotikler, özellikle C ve B vitaminleri olmak üzere vitamin ve mineral desteği, sıvı elektrolit tedavisi gibi ek tedaviler bağışıklık sistemini güçlendirebilir. Sinir sisteminde gözlemlenen semptomları kontrol altına almak için kortikostreoidler kullanılabilir.

Ek olarak hastalık süreci köpeğin kilo kaybına sebep olacağı için kalori kaybının önlenmesi için ilaçlar kullanılmalıdır. Eğer bağışıklık gelişimi tam olarak gerçekleştirilse ortalama 10 ile 20 gün arasında değişmekle beraber genelde 14 günde tüm dokulardaki hastalık yok edilir. Hastalığın ortadan kalkması durumunda ise köpekte çene spazmı, kas seğirmesi, sinir hasarı, nöbetler gibi kalıcı hasarlar kalabileceği gibi distempere karşı yüksek bağışıklık geliştirir. Tedavisi tamamlanan köpeğin bir daha bu hastalığa yakalanmayacağını düşünmek hata olur, 2 ay en geç 2,5 ay sonrasında düzenli olarak aşılanmaya başlaması gerekir.

Hastalığın Tedavisi

Nasıl ki bizler hastalandığımızda çevremizden aldığımız destek bize iyi geliyorsa köpekler için de aynısı geçerlidir. Genelde tedavi süresinde köpeğinizin klinikte kalması gerekir bu süreçte onu yalnız bırakmamak ziyaretine gitmek bu dört ayaklı dostlarımızın daha kuvvetli mücadele etmesi, savaşması için önemlidir.

İnsanlarda kızamık, kabakulak gibi hastalıklara neden olan paramyxoviridae virüs ailesine ait tek sarmallı bir RNA virüsü olan morbillivirusten kaynaklanan bu hastalıktan kurtulmak, onu önlemek için en etkili yol insanları az önce bahsi geçen hastalıklardan korumanın yoluyla aynı; aşı. Köpek distemper aşısı köpeklere mutlaka yaptırılması gereken aşılardan biridir. Bu aşıyı yaptırmak için doğru tarih köpeğin doğumundan 6 hafta sonrasıdır. 45 günlük olan yavruya paramyxoviridae ailesinden gelebilen virüslerden korunması için distemper aşısı yapılmaktadır. Aşı 3 hafta arayla 3 defa yavru köpeklere uygulanması gerek. Köpekler 12 aylık olduktan sonra ise aşının yılda bir kez uygulanması bağışıklık sağlanması için yeterlidir. Ergin köpeğin köpeğin yılda bir kez aşılanmaya devam edilmemesi durumunda önceki aşılar koruyuculuğunu yitirecektir.

Köpeklerde İt Ağrısı Hastalığı Nasıl Bulaşır?

Gençlik hastalığının bulaşma konusunda oldukça sinsi bir yapısı olduğu ve bulaşma özelliğinden kurtulmanın hastalığın kendisinden kurtulmaktan daha uzun sürdüğü söylenemek yanlış olmaz.  Gençlik hastalığı semptomlarını göstermeden beş gün önce itibariyle bulaşıcı yönünü sergilemeye başlar ve köpeğin gençlik hastalığını atlatması durumunda bu iyileşmeyi takip eden dört ay boyunca hastalık bulaşıcı etkisini sürdürmeye devam eder.

Salya akıntısı, burun akıntısı, idrar, kan, tükürük, öksürme, hapşırma esnasında, ve diğer vücut sıvıları ile solunum sırasında etrafa yayılan damlacıklarla yayılmaktadır. Bulaşan virüs, o andan itibaren 24 saat içerisinde solunum sistemine yerleşmektedir. Tıpkı diğer bulaşıcı hastalıklarda olması gerektiği gibi gençlik hastalığına yakalanan köpeğin yiyecek ve su kaplarına, oyuncaklarına her türlü eşyasına kesinlikle dikkat etmesi gerek.

Köpeklerde İt Ağrısı

Gençlik hastalığına yakalanan köpeğinizin tedavi olması tek başına yeterli olmamaktadır. Bu hastalığın etkisinde olan köpeğe ait tüm eşyaların dezenfekte edilmesi gerektiğini altını çizerek belirtmekte fayda var. Hastalığın kimde olacağı belli olmadığı için köpeğinizin başka köpeklerin yiyecek ve su kaplarını veya herhangi bir eşyalarını kullanmasına da müsaade etmemelisiniz. Enfeksiyona yakalanan bir köpek aylarca bu virüsü taşıyıp etrafına yayar.

Hamilelik döneminde anne yavruya gençlik hastalığı bulaştırmaktadır.  Bu sebeple hamilelik öncesi distemper aşısının yapılması şart. Annenin aşılı olması durumunda anne sütüyle beslenen yavrular hafta hafta giderek düşmekle birlikte aşının yapılabileceği 6.haftaya kadar bu hastalığa karşı antikor geliştirmiş olurlar ve gençlik hastalığının bulaşıcı etkilerinden korunma oranları artar. Dolayısıyla eğer köpek sahipleniyorsanız annenin aşılı olup olmadığını mutlaka öğrenmelisiniz, 6 haftadan uzun bir süredir hayatta olan bir köpek sahiplenirken de mutlaka hangi aşılarının yapılı olduğu konusunda bilgi sahibi olmalı, eksik aşılarını tamamlamalısınız.

Virüs soğuk havada daha üzün süre yaşar bu sebeple kış mevsiminde yayılma olasılığı daha yüksektir ve sokak köpekleri için daha çok risk teşkil eder. Pavlovirüsün aksine oda sıcaklığı içerisinde birkaç saat içerisinde işlevini yitirir ve 50-60 derece sıcaklıkta direkt olarak etkisini kaybeder.

Gençlik hastalığına yakalanan bir köpeğin yüzü çöker. Burnu sivri olur. Ve burun ucu sertleşmektedir.  Göz kenarlarında çapak olan, zayıflayan yorgun bir görüntüsü olur. Bu profilde bir köpek gördüğünüzde, sokaktaki diğer dört ayaklı dostlarımızı koruma için onu bir veterinere götürün.
Ek olarak gençlik hastalığı köpeklerden olabileceği gibi rakun, tilki gibi pek çok vahşi hayvandan da bulaşamaktadır.
Köpeklerdeki gençlik hastalığı zoonotik yani hayvandan insana geçebilen bir hastalık olmadığı için insanlara bulaşmaz bu sebeple hastalığın size bulaşabileceği konusunda endişelenmenize gerek yok.

Köpeklerde İt Ağrısı Hastalığı Öldürür mü?

Hastalığın seyri ve ölüm oranları köpeğin ırkı, yaşam alanı, o esnadaki bağışıklık durumu, yaşı gibi etkenlere bağlı olsa da bazı ırklar için ciddi derecelerde ölüm oranları sergilemektedir. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan köpekler için hastalığın ölümcül bir şekilde sonuçlanması çok anidir.

Gençlik hastalığında genel ölüm oranı %80’dır. Erken teşhis neredeyse tüm hastalıklarda olduğu gibi kurtulma oranını arttırmaktadır. Ve köpeğinizin gençlik hastalığı daha az hasarla atlatmasını sağlar. Hastalık artık kesin olarak tedavi edilemeyen yaşanması mümkün olmayan derecede ileri safhalara ulaşmaktadır. Veteriner hekim tarafından ötanazi teklif edilmektedir. Ve köpeğin daha fazla acı çekmesi uyutulmasıyla önlenmektedir. Gençlik hastalığının oldukça zorlu bir tedavi süreci var. Ve ciddi sonuçları olsa da köpeğinizin aşılarını düzenli olarak yaptırmanız gerek. Karma aşıları bitene kadar diğer köpeklerden ve dış yüzeyle temasından korur. Düzenli olarak veteriner kontrollerine götürmeniz gerek. Ve beslenmesine, hijyenine özen göstermeniz şart. Söz konusu hastalık hakkında endişelenmenize gerek yok.

Köpeklere İt Ağrısı Hastalığı Hangi Irklarda Görülür?

Gençlik hastalığı bütün köpeklerde görülmektedir. Özellikle bir ırk ayrımı yoktur. Ancak bağışıklık sistemi görece olarak daha zayıf olan cins köpeklerde olur. Chow chow, Siyah Belçika Kurdu, Irish Setter, Cocker, Spaniel, Kuvarz gibi köpek ırklarıdır. Melez ırklar güçlü bağışıklığa sahiptir. Bundan dolayı tıpkı diğer hastalıklarda olduğu gençlik hastalığını diğer köpeklere göre daha kolay atlatmaktadır.

3-6 aylık köpek yavruları gençlik hastalığı için daha yüksek risk taşır. Bu yaş grubunda bulunan köpekler için oluşturduğu görece olarak yüksek risktir. Son olarak ve tekrar belirtmekte fayda var. Hastalığın görülmesindeki en önemli etken ırk veya yaş değildir. Aşısızlıktır. Aşılanamayan bütün köpekler gençlik hastalığı için risk grubuna dahildir.

Yorum (Yok)

Leave a Reply