Kanın pıhtılaşmasında etkili olan bir faktörün eksikliğinden dolayı meydana gelen Hemofili kan pıhtılaşma bozukluğu hastalığıdır. Kopeklerde Hemofili hastalığı Hemofili A ve Hemofili B olmak üzere 2 tiptir.
En sık görülen Hemofili tip A türüdür, kalıtsal hastalık VIII’i kodlayan genin mutasyonundan kaynaklıdır ve çoğu zaman spontan olarak gelişebilir. Mutasyon kan pıhtılaşma aşamasında önemli bir role sahip olan glikoproteinin nitel ya da nicel eksikliğinden dolayı olur, mutasyonu taşıyan köpeklerin kanında doğru pıhtılaşma yaşanmaz.
X cinsiyet kromozomunda bulunan faktör VIII çekinik gendir bundan dolayı genellikle erkek köpeklerde hastalığa rastlanır, dişi köpekler mutasyon için homozigot olmadığı sürece genellikle asemptomatik taşıyıcıdır ya da orta derecede belirtiler gösterir ama bu tarz vakalara oldukça nadir rastlanır.
Köpeklerde B tipi Hemofili aynı zamanda Noel hastalığı olarak bilinir ve faktör IX eksikliğinden kaynaklanır. Aynen Hemofili A tipi hastalığında olduğu gibi gonozomal resesif şekilde bulaşan kalıtsal ve genetik bir hastalıktır. Ancak B tipi Hemofili hastalığına Hemofili A türüne göre çok daha az oranda rastlanır.
Genetik olarak köpeklere geçen hemofili A hastalığı köpeğin kanın pıhtılaşmasını engeller ve birçok köpekte görülebilen bir kan hastalığıdır. Hemofili A hastası olan köpeklerde kanın pıhtılaşması için trombosit salgılamalarına karşı hücreler birleşmez, tromboplastin plazma bileşeni eksik olduğundan dolayı kan pıhtılaşma problemi ortaya çıkar.
Hastalığın fark edilmesi genellikle ameliyat esnasında veteriner hekimin köpeğin normalden fazla kanaması olduğunu fark etmesiyle ortaya çıkar. Hemofili hastası köpeklerde diş çıkarma, soluk diş etleri burun kanaması aşırı kanama şeklinde yaşanır.
Köpek kalıtsal hastalıklar veri tabanının bilgilerine göre hastalığın tedavisi yoktur, ilerleyen aşama da köpekler pıhtılaşma aktivitesinin yerini alabilmesi adına düzenli olarak kan nakline ihtiyaç duyar. Hemofili hastası bir köpek hafif yaralanmalarda dahi aşırı derecede kanama yaşar bunun nedeni kanın gerektiği kadar hızlı pıhtılaşmamasıdır.
Bu durum son derece tehlikelidir ama köpeğin ameliyat olması gerektiğinde ya da iç kanamaya neden olan bir yaralanma yaşadığında çok daha tehlikeli boyuta taşınır.
Kopeklerde Hemofili Hastalığı Belirtileri
Kalıtsal kanama bozukluğu hastalığı olan kopeklerde hemofili hastalığı kandaki pıhtılaşma sürecinde önemli rol oynayan mekanizmada ki eksiklikten kaynaklanır. Kanda pıhtılaşması yetersiz olduğundan dolayı köpek yaralandığında aşırı kan kaybeder, kanamalar özellikle yaralanma ya da cerrahi operasyon sonrasında görülür.
Dolayısıyla kopeklerde hemofili hastalığı belirtileri arasında ana semptom aşırı kan kaybıdır. Bunun yanı sıra;
- Burun ve dişeti kanamaları yaşanır.
- Mide ya da bağırsaklarda kanama olur.
- Dışkıda kan görülebilir.
- Dışkı koyu siyah ya da katran rengi olabilir.
- Bazı köpeklerin idrarında kan görülür.
- Eklemler içerisinde kanamalar yaşanır.
Ameliyat sonrası yaşanan bir kanamanın ölüm ile sonuçlanabilme riski ya da köpeğin hayatını tehdit eden yaralanmalardan daha az etkilenmesi için hemofili hastası köpeğin kesinlikle tedavi edilmesi gerekir.
Hastalığın en önemli klinik belirtisi hematomlar, hemartroz, diş çekilmesi ve kuyruk kesiminden sonra uzun süre devam eden kanamadır. Sağlıklı bir köpekte 5 ila 7 dakika arasında tespit edilen kan pıhtılaşma süresi hemofili A hastası köpeklerde 33 dakikaya kadar çıktığı saptanır.
Erkek köpeklerde tespit edilen Hemofili B hastalığında küçük bir operasyonun ardından köpeğin yaklaşık 1 hafta süren aralıklı kanamalar yaşadığı tespit edilmektedir.
Kopeklerde Hemofili Hastalığı Tedavisi
Kalıtsal bir hastalık olan Hemofili köpeklerde önemli bir yaralanma ya da ameliyat olmadığı sürece teşhis edilemez. Hemofili hastası köpeklerin yetiştirilmemesi en doğru adım olur, köpekte yaşanan burun ve diş eti kanaması, cildin çürümesi, uzun süreli kanamalar ya da kanlı idrar gibi belirtiler sonrası Hemofili tanısı koymak kolaydır.
Aynı zamanda teşhis konulabilmesi için yardımcı olacak kan testleri vardır, kanda bulunan vWF miktarının test edilmesi hemofili için güçlü bir göstergedir ancak veteriner hekim yaşanan semptomların nedenlerini ortadan kaldırmak için tam kan sayımı gibi testler tavsiye eder.
Kopeklerde hemofili hastalığı teşhisi yapıldıktan köpeklerde hastalığı yönetebilmek için bazı şeyler yapılabilir ancak tam bir iyileşme söz konusu değildir. Köpeğin zarar görmesini önlemek için çok daha fazla dikkatli davranmak varsa sakatlık esnasında kanamayı durdurmak için beklemeden veterinere gitmek yapılabilecekler arasındadır.
Ameliyat geçirmek üzere olan köpekte kan pıhtılaşması noktasında herhangi bir bulguya rastlanmaması halinde Hemofili hakkında bilgi sahibi olduğundan emin olmak ameliyat esnasında ve sonrasında kan kaybını azaltabilmek için atılacak en önemli adımdır.
Kopeklerde hemofili hastalığı tedavisi yapılmadığı durumda köpeğin uzun ve sağlıklı bir yaşam sürmesi mümkün değildir. Hastalık tedavisinde kanıtlanmış tek yol normal ve sağlıklı bir köpekten toplanan kanın hasta olan köpeğe nakil edilmesidir aynı zamanda tiroid hormon replasman tedavisinin yararı vardır.
Yapılan bazı çalışmalar desmopressin acetate adı verilen bir ilacın kanamalı köpeklerde fayda getirdiğini ortaya koymakta, ilaç pıhtılaşmayı arttırmak için burun içine uygulanır.
Kesin bir tedavisi olmadığı için hasta hayvanların üreme programlarından elenmesi veteriner tıp dünyasının hedefidir. Hemofili hastası köpekler sağlıksız ancak normal bir yaşantı sürebilir çoğu zaman yaşanan kanamalar dikkat edilmeden kendiliğinden geçebilir.
Ancak diğer hastalıklar ya da fiziksel ve duygusal stres kanamayı şiddetlendirir buna rağmen etkilenen köpekler veteriner hekim tavsiyesi olmadan herhangi bir ilaç almamalıdır. Özellikle kanama bozukluğu olan köpeklerde trombositlerin işlevini değiştirebilecek olan Aspirin gibi ilaçlardan kaçınmak gerekir.
Trombosit fonksiyonlarındaki hasarın ölçülebilmesi için ideal yöntemlerden birisi mukozal kanama zamanının ölçülmesidir. Orta şiddetli kanamada bölgeye basınç yapılarak kanamayı durdurmak mümkün ancak şiddetli durumlarda kanamayı durdurabilmek için veteriner hekimler tarafından yakma ya da dikiş atma gibi işlemlerin yapılması gerekir.
Çok daha ciddi kanamalar yaşandığında vWF faktör kaynağının transfüzyonu yapılır, köpek cerrahi operasyona alınacaksa öncesinde yapılacak olan ameliyatın türü ve kanama bozukluğu şiddetine göre veteriner hekim tarafından transfüzyon önerilir. Veteriner hekimin köpekte hipotiroit olduğuna karar vermesi halinde kanamanın kontrolü açısından tiroit ilaçları da faydalıdır.
Kopeklerde Hemofili Hastalığı Nasıl Geçer?
Erkek köpeklerin büyük bölümünü etkileyen ve aşırı kanamaya neden olan pıhtılaşma eksikliği hastalığı olan Hemofilinin taşıyıcıları dişi köpeklerdir. Herhangi bir tedavisi olmayan kopeklerde hemofili hastalığı ancak önlenebilir, büyük kanamalarda özel bir tedavi yöntemi bulunmaktadır ve kan nakli tercih edilen bir yöntemdir.
Genç yaşta ortaya çıkan ve şiddetli olarak yaşanan Hemofili herhangi bir organda kendiliğinden kanama meydana getirebilir. Klinik belirtiler büyük oranda köpeğin bulunduğu yere bağlıdır, eklemlerde ya da kaslarda kanama yaşanması halinde topallık söz konusudur.
4 ile 6 aylık yavru köpeklerde süt dişi kaybı esnasında hastalık ortaya çıkabilir. Kopeklerde hemofili hastalığı nasıl geçer sorusunun yerine ne gibi önlemler alınması gerektiği sorusu çok daha fazla önem kazanır.
Öncelikli olarak taşıyıcı olan annenin üremeden uzaklaştırması gerekir çünkü Hemofili hastası erkek köpekteki x kromozomdaki hatalı gen anneden geçer. Hastalanmış olan köpek yaralanma riskini azaltabilmek için daha sakin bir ortamda yaşamalı.
Çocuklardan ya da diğer evcil hayvanlar da uzak tutulmalı oynamasına izin verilmemeli. Veteriner hekim uygulanacak olan tek bir enjeksiyonda dahi bilgilendirilmelidir, köpeğin kendine zarar vermesi önlenmelidir.
Kopeklerde Hemofili Hastalığı Öldürür Mü?
Köpeklerde hemofili hastalığının tedavi edilmemesi halinde özellikle ameliyat esnasında ve sonrasında yaşanan kanama ölümle sonuçlanabilir. Kopeklerde hemofili hastalığı öldürür mü sorusunun cevabı köpek sahipleri tarafından her zaman merak edilmektedir.
Hemofili hastası köpeklerin hayatını tehdit eden yaralanmalarda uzak kalması hastalıklardan daha az etkilenmesini sağlar. Hastalığın kanıtlanmış tek tedavi yolu sağlıklı köpekten alınan kanın hasta köpeğe naklidir aynı zamanda tiroid hormon replasman tedavisi de fayda getirir.
Anne ya da babasının taşıyıcı olması halinde hastalık genler ile yavruya direk geçer, kalıtsal olarak gene sahip olan hayvanlar doğumdan önce ya da doğumdan kısa bir süre sonra ölür. Birçok köpek de normal yaşama devam eder belli aralıklarla kanamalar gözlemlenir bu durumda köpek tedavi edilir ya da fark etmeden kanama geçer.
Yaşanan fiziksel ya da duygusal stresin yanı sıra farklı hastalıklardan dolayı köpeklerde kanama şiddetli olarak yaşanabilir. Birçok köpekte 3 ila 5 yaşına gelene kadar teşhis edilemez çünkü hastalığa bağlı olan kanamaların şiddeti değişkendir. Ancak köpekte aşırı kanama görüldüğünde veteriner hekim hastalıktan şüphelenebilir.
Hemofili hastalık teşhisi konulan köpek mutlaka tedavi edilmeli ve hastalık yönetilmelidir, tanı konduğunda veteriner hekim tarafından köpek sahiplerine gerekli olan detaylı bilgi verilir.
Hafif bir kanama olduğunda köpek sahipleri bölgeye basınç yaparak rahatlıkla kendileri kanamayı durdurabilir. Ancak daha şiddetli bir kanama yaşanması halinde veteriner hekime götürülmelidir.
Ciddi kanamalarda veterinerler tarafından koterizasyon ya da sütur atma yapıldığı gibi vWF faktör kaynağının transfüzyonu gerçekleştirilir. Tüm bunların yanı sıra aynı zamanda veteriner hekimin gerekli görmesi durumunda tiroid ilaçları kanama kontrolünde kullanılır.
Kopeklerde Hemofili Hastalığı Hangi Irklarda Görülür?
Hemofili hastalığının özellikleri genellikle Doberman Pinscher ve birçok köpek ırkında yaygın olarak görülür. Aynı zamanda Golden Retriever, minyatür schnauzers, akitas, poodles hastalıktan en çok etkilenen köpek ırkıdır. Kopeklerde hemofili hastalığı hangi ırklarda görülür yapılan araştırmalar ile belirlenmektedir.
Manchester Terrier, Pembrok welsh corgi, poodle, Shetland sheepdog, Scottish Terrier ve doberman pinscher yukarı için genetik test geliştirildi. Test, Hemofili hastası köpekleri belirlemekte etkili olduğu gibi aynı zamanda taşıyıcı olan köpekleri belirlemede de oldukça güvenilir.
Genetik testlere ulaşılmadığı durumlarda hastalığın özelliklerini taşıyan köpeklerde kan testleri yapılarak vWF faktör ölçümü yapılabilir. Köpeklerde vWF seviyeleri azalabilir ancak kanama problemleri seviyesi yaş ve ırka göre farklılık gösterir.
Kanama bozukluğu tespit edildiğinde damızlık olarak kullanılan köpekler de test mutlaka yapılmalıdır hastalığa sahip olan köpekler ya da taşıyıcı köpekler damızlıkta kullanılmamalı ve üretiminden vazgeçilmelidir.
Bilinen ırkların dışında aynı zamanda yapılan araştırmalar genetik bozukluklar için genleri taşıyan hayvanlarda da hemofili hastalığına rastlanabildiğini ortaya koymaktadır. Doberman ile birlikte İskoç teriyeri ve Alman çoban köpekleri hastalığa karşı en duyarlı köpek çeşitleri arasında yer alır.
Erkek köpeklerde ortaya çıkan Hemofili hastalığı için yatkın köpek ırkları içerisinde ayrıca malamute, Labrador, cocker, bichon frise, rodezya ve Airedale Teriyeri de sayılmaktadır.
Dişi köpekler hastalığın taşıyıcısıdır, hastalığı taşıyan annelerin üretimini durdurmak hastalığın yavru köpeklere bulaşma riskini ortadan kaldırır. Aynı zamanda hasta olan ancak asemptomatik erkek köpekler ile akraba olan dişi köpekler içinde DNA testi yaptırılmalıdır.
Kısacası Hemofili köpekler için herhangi bir tedavi yöntemi yoktur ancak yaralanma riski azaltılarak köpeği korumak yaşam kalitesini arttırmak için yeterlidir. Hastalığın gelişimini ve yavru köpeklere bulaşımını ortadan kaldırabilmek için yapılması gereken Hemofili hastası köpeklerin ya da taşıyan dişilerin üretimine son vermektir.
Yorum (Yok)